
E haliyle evdeki tuz da tez vakitte bitermiş. Gariban koca yine binbir zahmetle tuzlaya gider, ama yine eve getirdiği tuzlar çabucak tükenirmiş. Bir, üç, beş, derken bu işten illallah diyen koca bir gün evde tuz bitince hanımına kızmış. Hatun, demiş, bugün benim işim var, bu sefer de tuzlaya sen gidiversene...

Kadın seher vakti binmiş eşeğe, ve tutmuş tuzlanın yolunu. Aman nasıl bir yol... Kadıncağız dereler tepeler aşmış, toz toprak yollardan geçmiş... Sıcak dersen bi yana... Tuzlaya varıp bir eşek yükü tuzu yüklemiş, gerisin geri aynı yollardan geçip akşam üzeri kan ter içinde köye gelmiş.
Komşular hemen damlamışlar kadının evine, ellerinde boş tuz kaplarıyla. Ama bu sefer yer mi kadın aynı numaraları! Demiş ki tebelleş olan komşulara:
Gördüm tuzlanın yokuşunu,
Sahrayı geçişini,
Ben tuzumu veremem,
Er tuzunu bilemem...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder